14 Ekim 2012 Pazar

İletişim Çağı

Teknoloji epeyce ilerledi tabi. Artık yaptığımız yer bildirimlerinden ötürü polise "bilmem neredeydim" diye yalan ifade bile veremediğimiz günler yaşıyoruz. Her şey çok yakın her şey bir nefes kadar uzakta. Ortaokuldaki matematik hocamın ismimi unutmayıp beni facebook sayesinde bulup beni enteresan bir heyecana sürükleyebileceği günlerden geçiyorum. Fakat biri vardır aramak istersin arayamazsın, görmek istersin göremezsin, konuşmak istersin konuşamazsın, yaklaşmak istersin yaklaşamazsın... Hadi bunlar bir yana teknolojik nimetler sayesinde facebook yolu ile mesaj atmak istersin atamazsın, twitter 'ı bunun için zaten kullanamazsın. Yoğunluktan ötürü haftalardır yazamadığın bloga bir gece ansızın birkaç dakika içinde bir şeyler karalarsın "acaba bunu okuma ihtimali var mı" diye umut edersin. Belki de küçük bir heyecandı. Tıpkı sönmüş bir mangalın küle dönüşmüş közünde görülen ufak bir kıvılcım gibi. İletişim Çağı 'nın çözüm bulamadığı sorunlarım var, bilemiyorum!